this site the web

20 Ağustos 2011 Cumartesi

Aşk Ve Kan - 3. BÖLÜM


Korkudan ölüyordum. Akşam yemeği? Tanrım. O bir vampirdi. Tanrı aşkına! Bela niye beni buluyordu.
-S-sen kimsin? Dedim kekeleyerek.
-Ben James canım. Vampirim dedi ve gözlerimin içine baktı. Kollarımı çok sıkı tutuyordu. Eminim morarmışlardı.
-Korktun mu? Owh. Sakın korkma. Hemen bitecek. Dedi ve kahkaha attı. Çirkin ve korkunç kahkahası ev denemeyecek şatoda yankılanmıştı.
-Senden korkmuyorum. Dedim sessizce.
-Hm. Öyle mi dersin? Dedi ve gülümsedi.

D E V A M I İÇİN BAŞLIĞA TIKLA !

Sonra boynuma yaklaştı ve dudaklarını boynumda gezdirdi.
-Hayır! Diye çığlık attım.
-Korkma. Dedi yine.
-Bırak beni! Diye tepinmeye başladım ama faydası yoktu. Beni daha sıkı tutuyordu.
-Sakin ol. Bak şimdi ben sana sorular soracağım sende cevap vereceksin. Yemeğimi iyi tanımalıyım dedi ve sinsice güldü.
-Adın ne? Dedi bana çok yaklaşarak.
-Rachel. Rachel Hudgens.
-Güzel isim. Yaşın kaç tatlım? ve nasıl buraya geldin?
-16 yaşındayım. Tatile gelirken annem ile babamı kazada kaybettim ve bu evde bana büyükannemden kaldı. Kalmaz olaydı. Diye fısıldadım.
-Çok yazık olmuş. Güzel bir kızsın. Yazık olacak ama dedi ve gülümsedi.
-Lütfen. Bana bir şey yapma. Yalvarırım . İstediğini yaparım. lütfen.
-Her istediğimi mi?
-E-evet.
-Buradan gitmeyeceksin. Korkup kaçmayacak ve benimle yaşayacaksın.
-Ben... yapamam. Dedim korkarak.
-Şişşt. Çabuk karar verme dedi ve yavaşça boynumu öpüp geri çekildi.
Ne yaptığını az sonra anladım bir düğmeye bastı ve ışığı açtı. Yine şaşırdım umarım bu geçirdiğim son şok olur.
dışı ne kadar harabe olsada evin için gayet iyiydi.
"Büyük anneni bilmem ama geldiğimde ev berbat durumdaydı ve bende dekore ettim."
Ne güzel bir vampir benim evimi dekore etmişti sevinçten havalara uçacaktım.
"Ben şimdi seninle mi yaşayacağım ?"
Başını salladı ve üzgün bir bebek gibi dudaklarını büktü.
"ya da bu akşam yemeğim olursun ve çok eğleniriz."
"Kesin…’’
"Seni şikayet edebilirim. Ve polisler gelip seni sevimden atarlar!" dedim çıkışarak.
hiper bir hızla yanıma geldi ve tabi bunu yapacak zamanın olursa dedi ve bana dişlerini gösterdi. Tanrım bir korku filminin içine düşmüş gibiydim! "Beni rahat bırak lütfen. Buradan giderim seni yalnız bırakırım varlığında sır olarak kalır."
"I-ııh. Neden böyle bir şey yapayım ki ?"
"Bilsem..."
"Beni ne olarak kullanacaksın? Ne Yapmam gerek?"
"Hiç kaygılanma kesinlikle sana yaptıracak güzel şeyler bulabilirim."
"Uhh... Giysilerimi yerleştirme şansım var mı ?"
"Demek ikna oldun ve hayatını azda olsa kurtardın. Ne güzel. Tabii."
-Oh. Çok teşekkür ederim.
-Önemi yok tatlım. Dedi ve gülümsedi.
Ben bavullarımı almaya gidiyordum ki-
James bavulları eline aldı ve bana yolu gösterdi.
Beni tozlu merdivenlerden yukarı çıkartıp bir odaya götürdü.
-Senindir. Dedi ve güldü.
Aslında vampirlerden nefret ederdim ama James’ten çok hoşlanmıştım.
-Kaç yaşındasın? Dedim onu süzerek.
-300 falan olabilir.
-Peki. Yardımın için teşekkür ederim.
-Çok teşekkür ediyorsun. Dedi ve odadan çıktı.
Başta bana iğrenç biri olarak gözükmüştü ama çok karizmatikti.
Eski ranzaya uzandım ve yorgunluktan dolayı gözlerimi çabucak kapattım ve uykuya daldım.
JAMES
Garip bir gündü.
Dışarıya önemli bir görüşme yapmak için gitmişti. Fakat eve gelince kızla karşılaşması...
Onu tek bir hamlede yiyip bitirebilirdi çok narin ve güçsüzdü ama bunu yapamadı.
Nedenini bilmiyordu.
Aslında bunu yapsa şimdi gidip kendine bir av aramasına gerek kalmazdı.
Genelde bu işleri sokak arasındaki insanlara ya da ormandakilere yapıyordu. Onu kimsenin görmemesi gerekirdi.
Evden dışarı çıktı ve yürümeye başladı. Bugünkü talihliler -ya da zavallılar- ormandan olacaktı.
Ormana süper vampir hızıyla girerek taramaya başladı hiç canlı yoktu gibi görünüyordu.
Son anda bir kızın ormandaki gölde yüzdüğünü fark etti.
Şov zamanı gelmişti.
James sallanarak yürümeye başladı ve kızın olduğu gölün yanına kadar geldi kız onu fark edene kadar olduğu yerde durdu ve onu görünce kıza el salladı ve kendini yere attı.
Bayılmış gibi davranıyordu kızın ilgisini çekecek ve sonra...
Kız tiz bir çığlık attıktan sonra gölden dışarı hışımla çıktı.
Evet. Planı yavaş yavaş işliyordu.
Kız gölden çıktı ve vampirin yanına koştu.
Yüzünü ona yaklaştırdı ve vampiri incelemeye başladı aynı zamanda çok endişeli görünüyordu.
Vampir birkaç saniye daha hareketsiz kaldıktan sonra birden dirilip vampir dişlerini gösterdi ve dişleri kızın boynundan içeri girdi.
Kız bir çığlık attıktan sonra yere serildi.
Vampirde kızın kanını emiyordu ve bir yandan ağzının kenarındaki kanları eli ile siliyordu.
1 saat sonra şölen bitmişti ve vampir kızın cansız, kuru bedenini ormanın derinliklerine bırakıp eve gitmişti.
Rachel
Odamda oturup kitap okuyordum. Kapının sesiyle irkildim ve aşağı indim.
-James? Dedim
Işıkları açtı ve
-Benim tatlım. Diyip gülümsedi.
Çok tatlıydı. Gülümsemesi beni bitiriyordu.
-Bende seni bekliyordum dedim.
-Neden?
-Şey... Vampirlerden korkan bir arkadaşım varda onu ziyarete gideceğim. Söz verdim.
-Öyle mi? dedi hızla yanıma geldi ve önümde durdu.
-Evet. Gitmem gerek. Çok geç olmasın.
-Bir şartla.
-NE? Dedim sıkılarak
-Seni ben götüreceğim ve orada seninle olacağım.
-Ben bebek değilim- cümlemi bitirmeye kalmadan bakışları ile beni susturdu.
-İyi. Peki. Dedim ve yukarı çıkıp giyindim.
Üzerime kırmızı-beyaz puanlı bir elbise ve beyaz mini ceket aldım ve aşağı indim.
-Çok tatlısın. Dedi ve koluma girdi.
-Teşekkür ederim. Dedim ve Pearl'e gittik.

1 yorum:

 

W3C Validations

Cum sociis natoque penatibus et magnis dis parturient montes, nascetur ridiculus mus. Morbi dapibus dolor sit amet metus suscipit iaculis. Quisque at nulla eu elit adipiscing tempor.

Usage Policies