this site the web

9 Kasım 2011 Çarşamba



                                                                 Pearl
Pearl, buradaydı.. Pearl reddedilmişti hemde en yakın arkadaşından . Ayrıca Sanırım Rachel Avukatına aşık olmuştu çünkü avukatına bu kadar süslenip gittiğini hiç görmemiştim.
Pearl Rachel'ın o vampire gittiğini düşünüyordu ve harekete geçmeliydi.
Arkadaşının yem olmasına izin vermecekti
Pearl, Rachel evden ayrıldıktan sonra acele şekilde giyindi ve evden çıktı. Rachel'ı takip etti ve sonunda hedefe ulaştı.
Büyükannesinin evi.
Rachel ve vampir birbirlerine sırılsıklam aşıklarmış gibi bakıyorlardı ama Pearl daha fazlasını görüyordu.
James'in içindeki kan şehvetini.
Bu aralar vampir olayları yüzünden çıldırmış gibiydi hayatta herşeyden şüpheleniyordu.
Rachel ve James evin önündeki süper pahalı olduğu anlaşılan arabaya bindiler.
Pearl bir ağacın arkasında saklanıyordu ve ne yapacağından hiç emin değildi arabayı nasıl takip edebilirdi ki ?
Tek bildiği gittikleri yolun tek yol olduğuydu sonra iki kavşağa ayrılıyordu yollardan bir tanesi Tennessee adında zengin bir kasabaya çıkıyordu o nedenle nereye gideceklerinden emindi.
Çünkü Diğer yol ise tamamen başka ve bir randevuya uygun olamayan bir yere gidiyordu.
Onların uzaklaşmalarının ardından Pearl telefonunu çıkarıp otomatik hareketlerle Kevin'ı aradı ve konuşmaya başladı;
"Dinle bebeğim zor durumdayım beni kaybetmek istemiyorsan hemen o poponu kaldır ve tarif ettiğim yere gel."
Pearl hızlıca tarif etti ve çabuk ol diye haykırıp telefonu kapattı.
10 dakika sonra Kevin Chevy'siyle geldi .
Pearl arabayı atladı ve Kevin'a aferin hediyesi olarak bir öpücük verdi . "Kevin beni hemen Teneese'ye götür.
" Orda ne işin var Pearl ? Tanrı aşkına!"
"Lanet olsun Kevin gaza bas dedim." Kevin homurdayarak arabayı çalıştırdı.
Teneese'ye vardıklarında trafik azalmıştı ve Kevin arabayı çok hızlı kullandığı için Pearl bu konuda hep onu uyarırdı ama bugün o hıza ihtiyacı vardı.Rachel'ların arabasını görebiliyordu .
Arabayı görür görmez bir iç çekti.
Kevin Durmadan sorular soruyordu ama onu kırmamak için Pearl cevap vermekten kaçırıyordu.
Ya da aklını kaçırdığını zannetmemesi için .
Ona "Rachel ve Vampirin romantik buluşmasını yerlebir etmeye gidiyorum" diyemezdi ya.
Sonunda Rachel'ların arabası geminin önünde durdular.
Vampir işini biliyor olmalıydı burası çok lüks bir deniz restorantıydı. Rachel'lardan geride oldukları için onlardan 5 dakika sonra geminin önünde durabilmişlerdi.
Onlar inip içeri girmişlerdi şimdi Kevin'a açıklama yapma zamanıydı. "Hey o Rachel değil miydi ?" dedi Kevin .
"Evet bu yüzden ben oraya gidiyorum ve sen burda beni bekliyorsun " deyip Kevin'ın saçlarını karıştırıp arabadan dışarıya fırladı.
Kevin'ın ağzından çıkan küfürleri azda olsa duymuştu ama Kevin haklıydı.
Merdivenlerden yavaşça çıktı Hedefe ulaşmıştı James ve Rachel masalarına geçmişlerdi.
Onları dikkatle izlerken görüntüsü simsiyah giyinmiş iki bedenle engellendi.
Korumalar... "Bayan tüm davetliler içerde. Bu nedenle içeri girmeniz yasak."
-Girmem gerekiyor.Arkadaşım tehlikede.
-Arkadaşınız kim acaba?
-Rachel...
-Bayan Rachel hiç tehlikede gibi gözükmüyor.
-Ama tehlikede.Bırakın da gireyim,lütfen.
-Üzgünüm.Buradan gitmeniz gerek.Yoksa sizi zorla çıkartmamız gerekecek.
Pearl nefret ve sinirle dolmuştu . Eğer korumaların gölgesi altında kalmıyor olsaydı onların kaslı vücutlarını yumruklayacak kadar cesareti vardı.
-Pekala o zaman bende çok değerli v.i.p geminizin değerli kapısının önünde bekelerim ?
Pearl bunu soru sorar gibi söylemişti ve korumaların kaşlarının çattığını fark etti.
Dayanamayıp parmak uçlarının üzerine çıkıp iki korumanın arasından içeri bakmaya çalıştı.
Ve Bingo !
Rachel dışarıya çıkmıştı ve yüzü çok endişeli görünüyordu.
-Rachel! diye bağırdı pearl.
Rachel gözlerine inanamamış bir şekilde bakıyordu. Pearl ise saçını parmağına dolamış -kızdığında bunu yapardı- sağa sola bakınıyordu.
-Ne bekliyorsun Rachel beni yanına çağır. Bu korumalar beni içeri almıyor.
-Baylar izin verinde girsin . dedi Rachel
-Vay canına şu bay bilmem ne emlakçısıyla sınırları aştınızmı yoksa burda kanbağışı kampanyası mı var ?
-Pearl !
-Yalan söyledin bana Rach! birde kızıyor musun !?
-Biliyorum... dedi ve Rachel başını öne eğdi.
-Bana bak Rachel lütfen.Bu gerçek. O... bir vampir ve vampirler kan içerler ! Sadece çocuk kitaplarındakiler Vejetaryen ! Ve bu da demekki sen onun yemisin!
-Tanrım Pearl o beni seviyor !
-Tabii... Kesin..
-Bende ondan hoşlanıyorum.
-Bence o senin kanını seviyor.
-Ciddi misin ? O zaman ben neden hala hayattayım ?!
Pearl Rachel'ın son sözlerini dinlemedi ve arka taraftaki manzaraya baktı. Vampir ordaydı ve elindeki şarabı yudumluyordu. Eğer bu işe el koymazsa yakında bardağın içindeki Rachel'ın kanı olacaktı.
-Pearl ! Dinle beni ! dedi Rachel .
-Bak Pearl eğer buna katlanamıyorsan... Evinden giderim tamam mı? Ondan ayrılamıyorum . Ayrılamamda . dedi . Rachel çok çaresiz bakıyordu.
-Rachel evimden git demedim. Sadece ... Ah niye anlatıyorum ki ? Bu konuşmanın ne anlamı olabilirki ? Sen onun kuklası olmuşsun ! Lanet olsun Rachel ,ben gidiyorum ve sen bu güzel buluşmana devam et benden o vampire selam söyle !
Dedi Pearl ve hışımla ordan çıktı.
Korumalar bile bu duruma şaşırıp omuzlarını silkmişlerdi.
Rachel James'in yanın dönüp bu geceyi değerlendirmeye karar verdi.
Rachel
Oflayarak ve üzülerek James'in yanına döndüm.
-Tuvalette muhabbet vardı sanırım? dedi ve güldü.
-Şey..aslında...
-Tamam şaka yaptım. Burdan gördüm neler olduğunu. Ahh Şu arkadaşın hiç akıllanmayacak mı acaba?
-James...
-Tamam lütfen üzülme bir kerelik olsun keyfine bak. Her şeyi unut.
-Unutamam ama denerim.
-Ayrıca Rach...dedi ve elimi tutarak ;
-Benim hakkımda dediklerini duydum. Benden hoşlanıyorsun ha...
-Ben-
-Reddetmeye kalkma çünkü ne kadar içten söylediğini gördüm.
Ve ben senden sadece hoşlanmıyorum ben sana aşığım rachel.
Senin kanını falan da istemiyorum sadece seni istiyorum.
-Biliyorum ama pearl-
-Rachel lütfen. Biraz hayatını yaşamaya ne dersin! Hep siyah gözlüklerimi takacaksın?
-Ama bu zor.
-Gözlerime bak. dedi
Ve kafamı yukarı kaldırıp ona baktım.
-Hiçbir şey zor ya da imkansız değildir. İstemek yeterlidir. Sadece iste. Beni anlıyor musun?
-Evet, neyse kapatalım bu konuyu. dedim ve yalandan bir gülümseme çizdim suratıma.
-Dans edelim mi? dedi gülümseyerek
-Müzik yok. dedim
-İstersen olur ama. dedi ve gidip bir dans parçası açtırdıktan sonra yanıma geldi ve elimden tutup beni kaldırdı.
-Dans etmeyi beceremem. dedim ellerimi onun omzuna koyarak
-Eminim beceriyorsundur. Tabi hiç dans etmediğin için... Bilmiyorsun. dedi ve belime sarılıp yavaş bir kaç hareket yaptı
bende ona uymaya çalıştım ve aslında bunun o kadar zor olmadığını fark ettim.
Ama yinede her an düşebilirdim çünkü bacaklarım birbirine dolanıyordu
-Rachel... dedi James.
-Evet? dedim hem ona hem ayaklarıma bakmaya çalışarak.
Bir elini yanağıma koyup yüzümü kendine çevirdi.
-Düşeceğim! dedim endişeyle.
-Hayır düşmezsin. Kendini müziğin akışına bırak.

Bunu denedim ve ayaklarıma bakmadan dans etmeye başladım
Ama Pearl aklımdan çıkmıyordu. O bana onları dedikten sonra ben hala burada James'le dans ediyordum...
Bunu yapamazdım.
Bugün değil.
-James. Gitmeliyim. dedim ve ellerimi James'in omzundan indirdim.
-Nereye? dedi kolumu tutarak.
-Pearl'ü yalnız bırakamam üzgünüm. O hep beni korumaya çalıştı. Ona bunu yapamam.
-Ona bunu yapmayacaksın. Ama bana ne yaptığının farkın da mısın Rach?
-Üzgünüm James.
-Tamam seni eve bırakayım dedi ve bende çantamı alıp James'le arabanın olduğu yere gittim ve arabaya bindik.
James çok hızlı gidiyordu.
-James! Yavaş! dedim
Cevap vermedi...Yüzümü sokağa çevirince eve geldiğimizi farkettim. James kapımı açtı ve beni indirdi sonra kapıya kadar benimle geldi.Onu üzmüştüm ama Pearl'de üzgündü. Bir yanda hoşlandığım ''vampir' diğer yanda da en iyi arkadaşım. Bir çok karar almak zorundaydım ama bu iki kişi en zor kararlarımdan biriydi. James bir şey dememi bekliyormuş gibi bana bakarken ağzımı açtım ve ;
-James. Gitmelisin Dedim. O gittikten sonra kapıyı açıp içeri girdikten sonra hızla çarptım.
Sanırım artık tam anlamıyla kafam karışmıştı.
Kapıya yaslandım ve orda öylece durdum Pearl'ün gelmesi ihtimaline karşılık göz yaşlarımı bekletiyordum.
Pearl ortaya çıkmadı.
Odasına gitmeye karar verdim.
Pearl'ün kapısını yavşça tıklattım.
"Hey, Pearly?"
birkaç saniye sonra kapı açıldı ve kendimi Pearl'ün kucağında buldum . Bana sıkıca sarılmıştı. Ruhumun rahatsız olması için kafamdaki şeytan "acaba james gibi onuda itmek istermisin ?"diyordu.
Bu düşünceyle yüzümü buruşturup Pearl'ün kucaklaşmasına karşılık verdim.
-Rachel dedi ve Pearl yüzüme baktı. Elleri artık kollarımdaydı.
-Ben seni sadece korumak istiyorum.
Hayattaki bazı gerçekleri hatırla , senin hoşlandığın adam bir canavar.
Son sözlerini tükür gibi söylemişti Pearl. James ona unutmasını söylemişti Pearl ise hatırlamasını istiyordu.
-Rachel senle birşey paylaşmak istiyorum...
-Evet dedim ve yavaşça ikimizde Pearl'ün mor sofasına oturduk.
-Ben bazı rüyalar görüyorum.. Bu rüyalarda hep... Vampirleri.. Avladığımı görüyorum.
-Ne ?
-Evet. Rüya o kadar gerçekçi ki ... Ve rüyaların sonunda her zaman bir ses bana şunu söylüyor: Sen busun kızım, Tam Bir Kırmızı Avcı.
-Sen bu işe çok kafayı yormuş olmalısın Pearl.
-Ben vampirlerden Nefret ediyorum Rachel ! Amansız bir nefret . Belkide ben gerçekten bir avcıyım. Kırmızı avcının ne olduğunu araştırdım ve Vampirler saklanmadan önce onları avlayan bir grup varmış Ay Avcıları ve bunlar aralarında Kırmızı ve Beyaz Avcı olarak Ayrılıyorlarmış. Beyazlar Kurt adamları Kırmızılar ise vampirleri .... Avlıyormuş.
Pearl söylediklerin saçma.
-Bir vampirin olmasıda bir kaç gün önce saçma değil miydi yani?
Haklıydı birkaç gün önce vampirlerin olduğu sadece bir yalandı şimdi... Şimdisi gerçekten acı ! Yüce tanrım bana yardım et ...
-Rachel ! dedi Pearl ve Rachel'ın kolunu koparmak istercesine çekti .
-O ses babamın sesi dedi. ve gözünden bir damla yaş düştü Pearl'ün.
-Aman tanrım... demekle yetindim çünkü bugünlerde hiç birşeye şaşıramıyordum.
-Madem baban, onunla bağlantı kurmayı dene.dedim.
-Pearl'ün ağladığı için buğulanan gözleri kapandı ve
-Evet.. Bunu yapacağım. Ama sonuçlar senin için kötü olabilir.
-Ned.. en diyecektim ki anladım o vampirleri öldürecekti. James.. Vampirdi...
-Pearl!
Hayır bunu yapamazsın,onu seviyorum. dedim ve gözümden bir damla yaş süzüldü.
-Ben bir avcıyım Rach. Ayırt etmem.
-Pearl hayır... Yapamazsın! Beni zor durumda bırakma.
-Üzgünüm Rach.. dedi ve bana sarılmaya çalıştı.
Sarılmasını geri ittim ve;
-Hayır Pearl. Onu öldürmeyeceksin ve ben gidiyorum.
-Ne?Nereye?!
-James'in yanına.
-Rachel gitme...
-Hiçbir şeye mecbur değilsin. Onu öldürmeyebilirsin ama sen öldürmeyi seçtin. En yakın arkadaşının sevdiği insanı!
-İnsan mı? Saçmalama Rach. O bir V-a-m-p-i-r .Anla artık! Seni korumaya çalışıyorum. Sana gerçekten çok değer veriyorum seni seviyorum ben Rachel!
-Biraz ayrı kalalım ve bende seni seviyorum Pearl. dedim ve odama gidip eşyalarımı toplayıp Pearl'ün ağlayışını takmadan çıktım ve James'in evine gittim.
***
Kapıyı çaldım.
Açan tabiki Jamesti.
Drake meşguldü sanırım....bazı şeylerle..
-Rachel! Aman tanrım!
-James ben birkaç gün burda kalabilir miyim?
-Tabiki. Burası senin de evin. dedi ve elimden içinde eşyalarım olan valizi alıp içeri götürdü.
Bende içeri girdim.
Drake oturuyordu ve elinde adını bile söyleyemediğim şey vardı.
Bana döndü ve şaşkınlıkla baktı.
-Vay vay vay...Küçük şatomuzun güzel prensesi gelmiş. Dedi ve bir hızla yanıma gelip yanağımı okşadı.
Bense Drake'e bakıyordum ve bir şey demiyordum.
Sonra arkamdan James'in sesi geldi.
-Drake! Rachel'i bırak yoksa sana çok kötü şeyler yaparım.
-Ne gibi? Benden zayıfsın James!
-Kapa çeneni dedi James ve yanıma gelip beni oturttu.
Drake sürekli bana bakıyordu ve bu bakışlardan korkmuştum.
Sanki bana bir şey yapıyordu . Uzaktan...
Korkuyla yanımda oturan James'e sarıldım.
James'te bana sarıldıktan sonra ;
-Heey. Noluyor Rach?
-Beni koruyacağına söz ver. Burdaki herhangi bir şeyden.
Drake kocaman bir kahkaha attı ve :
-Burada ki herhangi bir şey ben oluyorum sanırım? dedi.
-Drake yukarı çıkar mısın. dedi James
-Ah peki babacığım. dedi Drake ve kahkaha atmaya devam ederek yukarı çıktı.
-Rachel ondan neden korkuyorsun? dedi James kollarını bana sarılı tutarak.
Sanırım bu onun hoşuna gidiyordu.
-O bana çok garip bakıyor ve sanki uzaktan bana bir şeyler yapıyormuş gibi...Sanki beni hipnotize ediyor ve kendine çekiyor gibi.
-Onunla konuşacağım.
-Teşekkür ederim. dedim ve James'ten ayrıldım.
-Önemli değil dedi ve gülümsedi.
-Ben odama çıkayım. dedim
-Gelmemi ister misin? Korkma bir şey yapmam. Sadece Drake yüzünden...
-Tamam. dedim ve merdivenlerden çıkmaya başladım James'te arkamdan geliyordu. Sonra James'le birlikte odama girdik
Hiçbir şey değişmemişti.Her şey aynıydı.Üstümde eşofman olduğu için sorun yoktu. Eşyalarımı kenara koydum ve yatağa uzandım.
James'te yatağın yanındaki küçük koltuğa oturdu.
-Neden geldin Rachel ?
bunu derken bana sevgi dolu bakıyordu öyle olmasa çığlık atıp evden kaçabilirdim.
-Pearl... Pearl bir...
-Kırmızı Avcı . diye sözümü tamamlayıverdi ve azım açık kaldı.
-Nasıl bildin ?
-Çok zarif olsamda hala vampirim Rach dedi ve güldü.
-Zarif olmayı Drake'ede öğretmelisin... Neden burada seninle yaşıyor ?
-Ben ona Hayatımı borçluyum. Yoksa birbirimizle pek anlaştığımız söylenemez.
-Anlıyorum dedim ve güldüm.
-Yalnız uyumak istemezsen...
-Yo,yo isterim yalnız uyumak kesinlikle dedim .
-Pekala ben gitmeliyim dedi ve bana doğru yaklaştı bundan sonrası çok belliydi bende o meşhur öpücük sahnesini engelliyebilmek için ona sadece el salladım ve o da ne hissetiğim anlamış olmalı ki -tabiyki anlıycak belkide tam şuan beynimin içinde!- o da el sallayıp odadan çıktı.
James'in odadan çıkışını izledim. Aslında neredeyse çıkmasanda olur diye seslenecektim.
James odadan çıkar çıkmaz kafam düşüncelererle doldu .
Acaba Drake uykumda odama gelirmiydi ?
Drake benden ne istiyordu ?
Ama en çıkmaz soru ise Ben Drake'ten hoşlanıyor muydum ?
Bu soru aklıma geldiğine bile pişman olmalıydım.
Pearl'ün evinden çıkmadan önce küçük bir çantanın içine birkaç giysi diş macunu fırçası iPod ve iPhone'umu koymuştum.
Bütün gecem iPod dinlemekle geçecek gibi görünüyordu çünkü evde Drake Tehlikesi vardı.
Pearl acaba babasıyla bağlantı kurabilmişmiydi.
Tanrım Pearl bence rüya görmüyordu. O vampirlerden önce korkuyordu şimdi ise nefret ediyor. O bir Avcı. Benim tatlı arkadaşım.
Tanrım Twitter'ı açıp Ben Rachel Vampir bir sevgilim var -sanırım- ayrıca başka bir vampire ilgi duyuyor olabilirim -OFF!- ve en bombası benim en yakın arkadaşım bir vampir avcısı beni ,takip edin ! Yazmak istiyorum.
iPod'u açtım ve birşeyler dinlemeye başladım fakat kulaklarım orada değilde rüzgarın çıkardığı sesler yada bunun gibi korkunç seslere odaklanmıştı.
Bu seslerin arasında bir kapı tıklatma sesi duydum ! En korkuncu buydu çünkü kapıdakinin Drake olma ihtimali büyüktü.
Kapıyı açtım ve Drake'in yakışıklı ve alaycı gülüşüyle karşılaştım.
Ondan nefret ediyor ya da hoşlanıyordum ama gerçek şu ki o çooook yakışıklı.
-Merhaba yok mu ?
- Neden geldin ?
-Çok kibarsın Rachel sana bayılıyorum. dedi ve sonundaki m'yi bayağı bir uzattı.
Bu sestonuyla bu şakayı bana başkası yapsa herhalde onun boynuna atlardım ama bu Drake'ti işte . Ve gözlerini bana dikmişti ayrıca şuan ona sarılmak o kadar çok istiyordum ama... Bu isteğim birden ortaya çıktı ve onunda bana yaklaştığını hissetim ama ben ayaklarımı yürümemeye zorluyordum ama yürümek istiyordum. Sanırım beni bir şekilde kendine çekmeye çalışıyordu.
Bana yaklaştı ve yavaşça öptü.
Bir şeyin etkisi altındaydım...
Drake'in..
Bu nasıl bir şeydi anlamamıştım beni kendine çekiyordu ve beni kontrol ediyordu
Beni uzun bir süre öptü ve ben olayın şaşkınlığı içerisindeydim
Sonra beni yatağıma götürdü ve !
tehlike alarmıııı!!!!!
Napıyordum ben ! Beni etkisi altına almasına izin vermiştim.
Ona bir tokat attım ve yanağını tutarak geri çekildi.
-Hey-Çok güzel gidiyorduk. Ne oldu?
-Bunu bana yapamazsın! Beni kontrolun altına almayı bırak
-İstediğim zaman bırakırım. İstersem de bırakmam tatlım.
-Defol drake!
-İyi geceler bebeğim. Dedi ve göz kırpıp odadan çıktı.
Aman tanrım!
Laptopumdan google'a :
''Etki altına alma'' yazdım ve çıkan sonuçlara baktım Doğa üstü bir yaratık sizi etkisi altına alabilir ama buna siz karar verirsiniz Eğer onun etkisi altında olmak isterseniz olursunuz.
Ne! Saçmalık!! Ben drake'in etkisi altında olamk istemiyordum. Ama...Ya istiyorsam?
Beni öpmesi...Bana sarılması...Bu yaptığı şeyler garip hissettiriyordu..
Kendimi yatağa attım ve drake'i düşünmemeye ve bu geceki olayı unutmaya çalıştım Ama Drake bunu unutmayacaktı Ve ya James'e söylerse? Bu kadar şey çok fazlaydı.
Drake..Pearl..James..
...

1 yorum:

 

W3C Validations

Cum sociis natoque penatibus et magnis dis parturient montes, nascetur ridiculus mus. Morbi dapibus dolor sit amet metus suscipit iaculis. Quisque at nulla eu elit adipiscing tempor.

Usage Policies